İtalyan Zarafetinin Dönüşü
Otomotiv dünyasında İtalya adının geçtiği her yerde en çok bilinen 2 marka vardır. Biri Fiat diğeri de Alfa Romeo. Son olarak Stellantis grubuna katılan 2 markadan Fiat ne kadar büyük bir dünya markası olmuşsa, Alfa Romeo da en az o derece İtalyan kalabilmiştir. 1910 tılında kurulan ve 1986 yılında Fiat tarafından devralınan Alfa Romeo daha sonra Chrysler Grubuna ve en son da 2021 yılında Stellantis Grubuna dahil oldu ama marka geleneğini ve özel kimliğini hiçbir zaman kaybetmedi.
Alfa Romeo son olarak çıkardığı Junior modeli ile hem B hem de C segmentine yönelik önemli bir hamle yaptı. Kaliteden taviz vermemeyi ve ikinci el değerini yüksek tutmayı anahtar bir performans göstergesi olarak kodlayan Alfa Romeo, bu ilkeye sadık kalarak ürettiği Junior’la Ekim 2024’ten beri istikrarlı satış rakamları ile piyasada kendini gösterdi.
Türkiye’de piyasaya sürüldüğü tarihten itibaren yükselen bir grafik çizerek ocak sonu itibarı ile toplamda 513 satış adedine ulaşan Junior, Alfa Romeo Türkiye satışlarını sıfır araç pazarında büyük oranda yükselterek pazara adeta tekrardan girmiş oldu.
Junior, uzun süre önce üretimini bıraktığı Mito ve Gulietta sahiplerinin bütün ihtiyaçlarını SUV kasa olarak birarada karşılayan bir model olarak, arada kalmış olan boşluğu gidermiş görünüyor. Alfa Romeo’nun uzun süre bu aralıkta yeni bir modele imza atmayacağı ve Junior’un lokomotif bir model olacağı anlaşılıyor.
Junior B segmentinde olmasına rağmen C segmenti görünümüne yakın bir boyut ve dinamizm vadediyor. Bu da iyi satış rakamı yakalamasının en önemli nedenlerinden biri. Alfa Romeo tutkunlarına (onlara Alfisti deniyor) hibrit ve eleketrikli motor seçenekleri ile çıkan Junior, elektrikli kavgasına girme niyeti olmadığını ve kaliteyi birinci plana aldığını vurgulasa da otomobil pazarındaki rekabetçi menzil ve şarj sürelerini yakalamış görünüyor. Elettrica versiyonu 27 dakika şarj ile şehir içinde 592 kilometreye, şehir dışında da 410 kilometre üstüne çıkan Junior, lityum iyon batarya ile çalışıyor.
Ibrida isimli Hibrit motorda ise elektrikli motor desteği, aracın elektrikle çalışmasını amaçlayan bir tasarıma sahip, şehir içinde elektrik motoru %50 oranında devreye girebiliyor. 36 beygirlik 1,2 litrelik 48V Hibrit motoru ile performanstan ödün vermeden düşük yakıt tüketimi sağlıyor. Stellantis ürünü mild hibrit yapı, E-DCT şanzımanı ile 136 HP / 220 Nm tork üretebiliyor. Alfa Romeo’nun en yüksek güç ve torka sahip Veloce versiyonu ise önümüzdeki aylarda Türkiye’de olacak.
Dış çizgileri geleneksel Alfa Romeo konseptinin bir devamı olan Junior modern çizgilere ileri bir adım atmak üzerine kurulmuş. Far tasarımı 33 Stradale modelinden alınmış, Scudetto olarak tanımlanan logo önde yine merkeze konumlanmış, tekerleğe doğru genişleyen çamurluklar, 4 yapraklı yonca şeklindeki jantları tamamlıyor. Arkaya doğru uzayan cam, 4.170 mm olan araç boyunu daha büyük gösteriyor. Araç B SUV iken C SUV algısı kazanıyor. Arka tarafta ise 3’er çizgi olarak görünen ikonik LED’ler ve ortada geri görüş kamerası ile çok farklı bir tasarıma imza atılmış. Kesilmiş görüntülü çizgiyle, arka far, arka stop ve camlar tek bir parça izlenimi veriyor. Tam bir İtalyan dokunuşu.
Eski Alfistilerden yoğun eleştiriler alsa da Alfa Romeo yetkilileri crossover geçişleri için yeni müşterilere eski müşterilerin ruhunu getiren bu tasarıma oldukça güvendiklerini belirtmekten geri kalmıyor.
Kokpitte sürücüyü boğmayan yatay ve simetrik bir dijital ekran var. Junior tüm Alfa Romeo’lar gibi sportif bir direksiyona sahip. Kabin içi arka diz mesafesi yeterli. Bunun dışında sürücü konforu ön plana alınarak, multimedya ekranındaki yeniliklerle Stellantis’in ortak teknoloji altyapısından yararlanılmış. Bagaj ise 415 litre ile B crossover için yeterli alanı sunuyor.
Süspansiyon ve yol tutuşu ile Alfa Romeo Junior geleneksel kodlarını sürdürme ilkesine bağlı kalmış. Elektrikli versiyonda ilk kez kullanılan Torsen diferansiyel virajlarda önemli bir fark yaratıyor, sürüş keyfi ve sürüş güvenliği üst seviyede.
Yeni model Polonya’da üretildiği için İtalyan hükümetinden başlangıçta düşünülen Milano model ismi için onay alamayan Alfa Romeo, 48 saat gibi bir sürede Junior ismine geçerek bu alanda da bir rekor kırmış! Sonuç olarak Alfa Romeo, nostaljik Alfistilerini kaybetmeden yeni Alfistiler kazanma politikasını benimseyerek yeni sulara yelken açmaya başlamış. Elektrikliye geçişini tamamlamak üzere olan Alfa Romeo, 2027’de tüm modellerinde bunu başarmayı hedefliyor.