Otomotiv sektörünün merakla beklediği yeni nesil BMW 3 Serisi'nin, 2026 yılında resmi olarak tanıtılacağı açıklandı. Üreticinin efsanevi serisini baştan aşağıya yenilediği bu model, hem geleneksel içten yanmalı motor seçenekleriyle hem de tamamen elektrikli bir versiyonla pazara sunulacak. Elektrikli model, markanın bir dönem sıfır emisyonlu şehir otomobili olarak ünlenen i3'ün ismini taşıyacak, ancak bu kez sedan bir gövdede ve çok daha gelişmiş bir otomobil teknolojisiyle gelecek.

Yeni 3 Serisi ailesinin elektrikli üyesi i3, ilk kez çığır açan BMW iX3 SUV modelinin lansmanında sahneyi paylaştı. Her iki otomobil de BMW'nin "Neue Klasse" olarak adlandırdığı yeni nesil tasarım dilini ve aynı temel elektrikli araç mimarisini kullanacak.

Yeni model 3 Serisinde ön tasarım, BMW'nin otomobil tasarımının imzası gibi olan böbrek ızgaraların tamamen yeni bir yorumuyla dikkat çekecek. Mevcut 4 Serisi coupé veya 7 Serisi sedan gibi modellerdeki dikey ve abartılı ızgaraların aksine, yeni nesilde daha ince ama yatay olarak geniş bir form kullanarak bunu aracın tüm ön yüzünü kaplayan bir ışık bandına dönüştürdü. Gelişmiş sürüş destek sistemleri için gerekli sensörler ve kameralar da ustalıkla yerleştirildi. Elektrikli bir araç olmasından ötürü soğutma ihtiyacının azalması bu tasarım özgürlüğüne imkân verdi.

Elektrikli i3 ile benzinli 3 Serisi modelleri aynı görünmesine rağmen bazı orantı farklılıkları hemen belli oluyor. Örneğin, elektrikli modelde motor olmamasının sağladığı avantajla daha kısa bir kaput, daha şık bir ön cam eğimi ve daha kabarık, vurgulu çamurluklar yer alacak. Buna karşılık, içten yanmalı modellerin ön kısmı elektrikli kardeşine çok benzese de daha büyük motorları barındırmak için kaputları biraz daha uzun ve alçak tutulacak.

Yandan bakıldığında, oldukça geleneksel ve zamansız üç bölmeli sedan silueti korunuyor. Arka kapıdaki meşhur Hoffmeister kıvrımı gibi markayı tanımlayan detaylar, bu nesilde de modern bir yorumla kendine yer buldu. Aracın yan profilinde sadeleştirilmiş yüzeyler, gömme kapı kolları ve içe çekilmiş eşikler dikkat çekiyor.

Diğer taraftan tamamen elektrikli olan i3, sıfırdan tasarlanmış, özel bir elektrikli araç platformunun üzerine inşa edilecek. Benzinli ve dizel modeller ise mevcut 3 Serisi platformunun geliştirilmiş bir versiyonunu kullanacak. Bu yaklaşım, BMW'nin 5 Serisi ve 7 Serisi gibi daha üst segment modellerinden farklı bir stratejiyi işaret ediyor. O modellerde aynı platform hem elektrikli hem de içten yanmalı seçenekleri barındırıyordu, bu da tasarımda bazı ödünler verilmesine neden oluyordu. 3 Serisi'nde ise bu ayrım, her iki modelin de kendi mecralarında en iyi versiyonu olmasına olanak tanıyacak.

Kabin içinde ise sürücüyü tamamen farklı bir dijital deneyim bekliyor. BMW, "Panoramik iDrive" adını verdiği yepyeni bir iç mekân konseptini bu modelle birlikte tanıttı. Bu sistem, geleneksel bir gösterge panelini tamamen ortadan kaldırarak, sürüşle ilgili tüm hayati bilgileri sürücünün hemen önündeki ön camın alt kısmına yansıtıyor. Merkezde ise hem sürücü hem de yolcu için erişimi kolay, incecik kenarlı, büyük bir dokunmatik ekran yer alıyor. Bu düzenek sadeliği ön planda tutmayı hedefliyor.

Yeni i3'ün teknik kalbinde, 800 voltluk bir elektrik mimarisi yatıyor. Bu sistem, aynı teknolojiyi kullanan iX3 modelinde olduğu gibi, sadece 10 dakikalık bir hızlı şarj ile teorik olarak 417 kilometreye varan menzil ilavesi sağlayabiliyor. Bu, elektrikli araç kullanıcılarının en büyük endişesi olan şarj süresi konusunda devrim niteliğinde bir gelişme.

BMW'nin altıncı nesil eDrive güç aktarma sistemi ile entegre çalışan batarya paketi, önceki nesillere kıyasla çok daha verimli sonuçlar vaat ediyor. Yeni nesil silindirik pil hücreleri, mevcut bataryalara kıyasla %20'ye varan daha iyi enerji yoğunluğu, %30 daha fazla menzil ve yine %30 daha hızlı şarj kapasitesi sunacak. Bu yeni hücreler aynı zamanda ağırlığı optimize etmeye yardımcı oluyor.

i3'ün tam olarak hangi batarya kapasitesiyle geleceği henüz netlik kazanmadı. Ancak, eğer iX3'te kullanılan 108,7 kWh'lik büyük batarya paketi yüksek motor gücü sağlamak amacıyla bu modele de entegre edilirse, tek bir şarjla 800 kilometrenin üzerinde bir menzil rakamına ulaşması ihtimal dahilinde görünüyor. Bu rakam, halihazırda 600 kilometre civarı menzil sunan mevcut BMW i4'ün ve bazı versiyonlarıyla 700 kilometre menzile ulaşan Tesla Model 3'ün ötesine geçmek anlamına geliyor.

Geleneksel içten yanmalı motorlara sahip 3 Serisi modelleri ise elektrikli kardeşleriyle aynı sofistike elektronik mimariyi ve bağlantı özelliklerini paylaştı. Güç aktarma organları tanıdık kalsa da BMW mühendisleri bu araçların verimliliğini en üst düzeye çıkarmak için hafif hibrit teknolojilerini neredeyse tüm versiyonlarda standart hale getiriyor. Plug-in hibrit modeller ise, daha yüksek elektrikli menzil ve daha düşük emisyon vaadiyle serinin göz bebeği olmaya devam edecek.