Nissan Elektrik Ağırlığını Artırıyor
Otomotiv sektörünün tanıdık modeli Nissan Leaf, 2026 yılında tamamen yenilenmiş haliyle geliyor. Japon üretici, bu modelle "uygun fiyatlı" olmanın "basit" olmak anlamına gelmediğini bir kez daha kanıtlıyor. Şirketin hedefi, tüketicinin bütçesine ve zamanına değen, erişilebilir bir ürün sunmak olarak öne çıkıyor. Kompakt sınıftaki temsilci olan Leaf modeli, bu temel misyonu sürdürürken, önceki nesillerden gelen eleştirileri de dikkatle ele alıyor.
Yeni model aracın temelini, zemin altına yerleştirilmiş 75 kWh'lik bir batarya oluşturuyor. Bu güç kaynağı, giriş seviyesi S+ donanımında tahmini 485 kilometrelik menzil vaat ediyor. En üst seviye Platinum+'ta ise 19 inç jantlar ve ek ağırlık nedeniyle menzil 405 kilometreye düşüyor. Ancak bu rakamın şehir içi kullanım için fazlasıyla yeterli olduğu belirtiliyor. Orta seviye SV+ donanımı ise 450 kilometrelik menziliyle yeterli menzile sahip. Özetle bu segmentten beklenen menzil ve motor gücü tüketici ile buluşuyor.
Nissan, sürüş güvenliği ve konforunda da cimri davranmıyor. Otomatik acil frenleme ve adaptif hız sabitleyici gibi sistemlerin yanı sıra, kör nokta uyarı sistemi en temel donanımda dahi standart olarak geliyor. Ayrıca, 360 derecelik park kamerası, iki adet 12,3 inç ekran ve kablosuz akıllı telefon entegrasyonu da her seçenekte mevcut.
Platinum+ modeli lüks ve teknolojiyi ileri taşıyor. Bu pakette geliştirilmiş Bose ses sistemi, çift 14,3 inç ekranlar, eller serbest bagaj kapağı, LED farlar ve karartılabilir panoramik cam tavan gibi özellikler yer alıyor. Panoramik tavan, LCD teknolojisi sayesinde istenildiğinde opak hale getirilebiliyor.
Eski Leaf modelleriyle ilgili en büyük eleştirilerden biri, güncel olmayan şarj standardıydı. 2026 modeli bu sorunu çözüyor. Yeni Leaf, iki farklı şarj standardını bünyesinde barındırıyor. Hızlı şarj için yolcu tarafına yerleştirilmiş NACS DC portu, optimum koşullarda bataryayı 35 dakikada %10'dan %80'e çıkarabiliyor. Aracın sol ön kısmında ise geleneksel AC şarj için J1772 portu var.
Leaf'ın bombeli ve akıcı dış hatları, iç mekânda ön koltuklarda geniş baş ve diz mesafesi sağlıyor. Ancak bu otomobil tasarımı, arka koltuklarda daha dar bir alan anlamına geliyor. Ön koltuklar, uzun yol konforu için "Sıfır Yerçekimi" adlı özel dolgu malzemesiyle üretiliyor. Kompakt bir SUV sınıfında yer alan aracın arka koltuklarında, SV+ ve üzeri donanımlarda havalandırma delikleri ve USB-C portları yer alıyor.
Nissan, iç mekân verimliliğini başarılı şekilde yönetmiş. Orta konsolda kullanışlı bardak tutucular ve depolama alanları yeterli seviyede. Kablosuz şarj istasyonu minimum yer kaplıyor. Göstergi paneli, sürücüyü saran kavisli bir formda tasarlanmış. Platinum+ donanımda dokunulan yüzeyler yumuşak malzemelerle kaplanmış. Temel fonksiyonlar için fiziksel düğmeler tercih edilmiş.
Yoldayken, Leaf'in düşük ağırlık merkezi ve hassas direksiyonu, virajlarda sakin ve dengeli kalmasını sağlıyor. Sport mod gaz pedalı daha keskin hale getiriyor, ancak araç günlük sürüş konforuna odaklanmış. SV+ ve üzeri donanımlarda, dört farklı rejeneratif frenleme seviyesi sunuluyor. Nissan, fiziksel frenleme hissi veren "e-Step" adlı beşinci bir seviyeyi de eklemiş.
Yeni Nissan Leaf'in, son dönemde hibrit teknolojilere ağırlık veren Nissan için stratejik önemi bulunuyor. Bu araç, şirketin elektrikli geleceğe bağlılığının somut göstergesi olarak değerlendiriliyor. Teknik özellikleri orijinal Leaf'in yarattığı çığır açıcı etkiye erişemese de ikinci nesil bir araçtan beklenenin ötesinde bir sıçrama gerçekleştiriyor. Sektör gözlemcileri, yeni Leaf'in en güçlü satış argümanının uygun fiyatı olacağını düşünüyor.
Nissan'ın elektrikli hattının diğer üyeleri Micra ve Juke ile, yeni Leaf'in de Türkiye otomobil pazarına 2026'da sunulması planlanıyor. Bu hamle, markanın küçük segmentlerden başlayarak elektrikli dönüşümde ciddi olduğunu gösteriyor. Finansal yapısını güçlendirme yönünde adımlar atan Nissan'ın, 2026'da Türkiye pazarında etkili bir atağa geçmesi bekleniyor.