Elektrikli Araçlarda Son Durum

Elektrikli Araçlarda Son Durum

Piyasa ve Şarj Altyapısı Gelişiyor

Türkiye otomobil pazarında elektrikli araç oranı günden güne büyük bir gelişim gösteriyor. Şarj altyapısının gelişmesi, otomobil markalarının ürün yelpazesinde elektrikli seçeneklere daha çok yer vermesi, yapılan yatırımların üretime dönmeye başlaması, çevresel duyarlılıkların artması ve elektrikli araçlardaki memnuniyet oranlarının yüksek olması gibi birçok sebep pazarın ciddi bir gelişim göstermesinin temel dinamikleri sayılıyor.

Tüm bunların yanında Özel Tüketim Vergisi artışlarının, içten yanmalı motorlara göre elektrikli ve hibrit araçlara avantaj getirmesi de tüketiciler açısından cazibenin artması için önemli bir destek oluşturuyor.

Her ay hazırladığı raporlarla pazarın derinlemesine analizini otomotiv sektörü ile paylaşan EBS Danışmanlık verileri de bu yönelimi doğruluyor. Daha önceleri hibrit araçlara paralel olarak yükselen elektrikli araç satış adetleri, hibrit araç modellerinin belli bir orana ulaşması sonrasında da yükselişini sürdürmeye devam etti. EBS Danışmanlık verilerine göre binek araçlarda 2025 ocak ayında %11,7 olan elektrikli araçların toplam pazar payı ağustos ayında %20’ye yükselerek büyük bir ivme kazandı. 

Haziran ayında elektrikli araçların hibritleri geçtiği bile görüdü. Bu verinin ortaya çıkmasında yeni modeli beklenen Tesla’nın satış adetleri etkili oldu. Yeni Y modelinin teslimatlarının birikerek haziran ayında yapılması nedeniyle Tesla 7 bin 235 satışla ilk sırayı alırken, BYD 3.361 bin 361 satışla 2. ve Togg 3.098 satışla üçüncü oldu.

İlk 8 ay verilerine bakıldığında ise Tesla’nın yenilikçi özelliklere sahip yeni modeli Y ile liderliği ele geçirdiğini görüyoruz. Toplam 119.640 elektrikli araç satışının gerçekleştiği pazarda %21,5 ile Tesla her 5 elektrikli araçtan birini satmış bulunuyor. TOGG T10X ile %17,6 pazar payına ulaşarak onu yakından takip ediyor (toplam satış adedi 21.070). 3.sıradaki Mini Countryman modeli %5,38 ile çok geride kalmış gibi görünse de marka bazında birden fazla modele sahip olan BYD 3.sırayı alıyor. BYD Atto3, Dolphin, Seal, Seal U ve Han modelleri toplamda 13.195 satışla %11 pazar payına sahip. TOGG’un yeni lanse edilen fastback sedan T10F modelinin eylül ayı verilerine girmesiyle Tesla-TOGG-BYD rekabetinin artacağı anlaşılıyor.

Sürekli konu edilen elektrikli araç şarj istasyonu sayısı ise ağustos ayı itibarı ile 33.592’ye ulaştı. Bu rakam da bir önceki aya göre %2,8 artış anlamına geliyor.  Orta ve Kuzeydoğu Anadolu’nun belli bölgelerinde istasyon yoğunluğu az olmakla beraber yatırımların istikrarlı bir şekilde devam etmesi ve yeni markaların pazara girmesi pazarın büyümesine yardımcı oluyor.

Pazarın geneli olarak bakıldığında ise geride kalan 8 ayda, sıfır araçlarda 101.650 adet binek ve hafif ticari araç satışına ulaşılarak Türkiye toplam pazarı 2024 yılına göre %7,24 oranında büyüme gösterdi. Binek araç satışlarının bu büyüme rakamındaki payı %8,05 olurken, hafif ticari araçlarda (HTA) pazarın genişleme oranı %4,1 olarak gerçekleşti. Bu rakamlar binek araçlarda 654.400, hafifi ticari pazarında ise 162.900 araca tekabül ediyor.  

Ağustos ayının bu artıştaki oranı ise beklenenden yüksek oldu. Otomobil satışlarının artışı %19 oranına yaklaşırken (toplam 82.215 satış), hafif ticari araçlarda %6,7’lik bir daralma (toplam 19.435 satış) görüldü. 10 yıllık pazar gelişimine bakıldığında ise özellikle binek araç ağustos ayı verileri pazarda %60’a varan oranda bir büyüme gösteriyor. 

Tüm vergi artışlarına ve yüksek kredi faizlerine rağmen gerek yıllık bazda gerekse 10 yıllık raporlamalarda otomobil üretimi ve satışında pazarın yükselmeye devam etmesi birçok faktöre dayanıyor. Otomobilin bir yatırım aracına dönüşmesi, kiralama sektörünün ciddi bir alternatif yaratması, gelişen hibrit ve elektrikli araç pazarının konfor ve yakıt verimliliği açısından tüketiciye avantaj yaratması, araç fiyatlarının nisbi olarak enflasyon verilerinin altında seyretmesi ve vergi artışlarının pazarın büyük kısmını oluşturan A, B ve C gibi alt ve orta segment araç fiyatlarında büyük etki yaratmaması gibi nedenler otomotiv sektörünün ciddi dayanak noktaları olarak görülüyor.

 

 

Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement